GÜZEL SANATLAR LİSELERİNDEKİ ÖĞRENCİLERİN ÇALGI DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Özet

Türkiye'de sanatsal eğitimin önemli bir parçasını oluşturan Güzel Sanatlar Liseleri (GSL), özel yetenek sınavıyla öğrenci alan ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlardır. Bu liseler, alan dersleri ile sanata istekli ve yetenekli öğrencileri yükseköğretime hazırlamayı amaçlamaktadır. Çalgı eğitimi, bu alan derslerinin temel unsurlarından biridir. Bu araştırmanın temel amacı, GSL müzik bölümlerinde bireysel çalgı eğitimi alan öğrencilerin çalgı derslerine yönelik tutumlarını incelemek ve müzik eğitimi ile çalgı eğitimine katkı sağlayacak
bilgiler sunmaktır. Araştırmada tarama modeli kullanılmış ve betimsel yöntemle veriler toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Yalçınkaya ve Eldemir (2013) tarafından geliştirilen ve 18 sorudan oluşan "Bireysel Çalgı Dersi Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'nin farklı bölgelerinde yer alan GSL'lerde 2022-2023 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören GSL öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemi ise 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Samsun İlkadım GSL, Çorum GSL, Amasya GSL, Tokat GSL, Sinop GSL, Ordu-Penbe GSL, Giresun GSL ve Trabzon Güzel Sanatlar Liselerinde öğrenim gören 134 öğrenci oluşturmaktadır. Elde edilen veriler, SPSS 25.0 (The Statistical Packet for Social Sciences) paket programına aktarılmış ve istatistiksel çözümler yapılmıştır. Öğrencilerin çalgı derslerine yönelik tutumlarına ilişkin frekans (f), yüzde (%) ve aritmetik ortalama değerleri hesaplanmış, genel olarak öğrencilerin çalgı derslerine yönelik tutumları, sınıf, okul, çalgı türü ve okullarının bulunduğu il değişkenlerine göre tutumlarında anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla bağımsız t-testi ve varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Araştırma bulguları, GSL müzik bölümü öğrencilerinin çalgı derslerine yönelik tutumlarının genel olarak olumlu olduğunu göstermiştir Çalgı türü ve okulun bulunduğu il değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sınıf değişkeninde ise anlamlı bir tutum düzeyi farkı olduğu görülmüştür.